bugün

entry'ler (106)

sorare

icerisine girdigimiz nft furyasi ile fantezi menajerlik konseptini birlestiren blockchain tabanli projedir. fransa merkezli olup; antoine griezmann, timo werner, gerard pique gibi bazi topcularin yatirimcisi oldugu bilinmektedir.

ekosisteme dahil olmak isteyenler icin sorare referans linki birakiyorum. link uzerinden uye olup, acik arttirma ile 5 oyuncu aldiginizda hem size hem bana 1 adet kart hediye edilmekte. üyelik acmak isteyenlere, bu linki kullanmasa dahi, mutlaka bir referans linki ile kaydolmasini tavsiye ederim.
https://sorare.com/r/forg...e9-4ff0-a401-42d50f119669

temel amac; cocukken oynadigimiz panini futbolcu kartlarinin dijital versiyonlarini toplamaktir. toplanan/satin alinan kartlar ile turnuvalara katilinir. turnuvaya katildiginiz oyuncularin reel hayattaki performanslarina göre nakite dönüstürülebilir kart ödülleri, para ödülleri(ethereum bazinda) kazanilabilmektedir. hic para harcamadan kazanmak zor olsa da, teorik olarak mümkündür.

sorulariniz olursa özelden cevaplayabilirim.

poşetlerin paralı olması

ak parti zamanında gerçekleşmiştir.

poşetlerin paralı olması

işten/okuldan eve dönüyorsunuz, e tabi bütün gün yanınızda poşet gezdirmeyeceğiniz için market alışverişinizi taşımaya yardımcı bir şeyiniz yok. poşetlere de para vermek istemiyorsanız size bir sır:

*meyve-sebze reyonuna gidin.
*ihtiyacınız olan poşet miktarını hesaplayın.
*reyondaki rulo halinde duran poşetlerden ihtiyacınız kadarını alın.
*cebinize koyun.
*kasada ödediğiniz ürünlerinizi, evden getirmişcesine cebinizden çıkardığınız poşetlere doldurun.

iyi alışverişler.

3 büyüklerin ideal maaş bütçesi

3 büyüklerin bundan birkaç sezon öncesine kadar futbol takımları için maaş bütçesi ortalama 55-60m euro düzeyindeydi. özellikle galatasaray 65m euro ile bu konuda başı çekmekteydi drogba'lar sneijder'lerden ötürü. şu anda allah'tan ffp düzenlemeleri devrede de 45-50m euro civarında tutmak zorunda kalıyorlar.

lakin bu oyuncular hala ederlerinin çok üstünde maaş alıyor. ederinin çok üstünde maaş vermenin artısını eksisini irdeleyecek olursak;

+getirilmesi zor oyuncuların gelmesi
+marka değerinin artması
+tecrübesi yüksek oyuncular edinilmesi

-bonservis ödeyebilecek para kalmaması
-yaşlı oyuncular getirilmesi ve maksimum 1-2 sezon faydalanılabilmesi
-yüksek sözleşme bedelinin oyuncudan faydalanılamadığında takımı kilitlemesi
-teklif gelse dahi oyuncunun gitmek istememesi

maaş bütçesini gereğinden fazla savurmak bu dört maddenin dışında bir sürü negatif yan etkilere de sahip.

şimdi bir transfer ihtiyacımız olsun. bir tane orta saha arıyoruz mesela. piyasayı taradık ettik ve 32 yaşında premier lig'de üst düzey oynamış bonservissiz bir topçu bulduk diyelim. adamı ikna etmek için 4m euro para önerdik. adam da son kontratı düşüncesiyle 4 yıllık sözleşme istedi imza parası olarak da 1m euro istedi iyi ihtimalde.
bu oyuncu için harcadığımız toplam para:
4m maaş x 4 yıl = 16m euro
buna ek olarak imza parası da var toplam 17 milyon euro çıktı kasamızdan.
oyuncunun son sözleşmesi ve bizimle birlikte emekli oldu, satışından para kazanamadık.

sonuç: -17m euro

ikinci bir alternatifimiz olsun. aktif olarak ilk oyuncu kadar iyi olmasa da potansiyeli daha iyi olan 23 yaşında bir orta sahamız olsun. brezilya liginden olsun.
bu oyuncuya 8m euro bonservis ödeyelim. yıllık 1,5 milyon euro'dan 4 sene sözleşme imzalayalım. oyuncu bizde 2 sezon oynayıp kendini gösterdikten sonra 15m euro'ya teklif gelmiş olsun.

oyuncuya harcadığımız toplam para:
1,5m maaş x 2 yıl = 3m euro
bonservis= 8m euro ile birlikte kasadan çıkan para 11m euro.
lakin satışından 15m euro kazandık.

sonuç: +4m euro. hem faydalandık hem bedavaya oynatmış olduk üstüne bir de para kazandık.

bu verdiğim örnekler her ne kadar farazi olsa da ligimiz standartlarında sıkça karşılaştığımız örnekler.

bunları niye bu kadar anlattım. özetle 30'unu geçmiş oyuncuları yüksek maaşla alıp duruyoruz ve birkaç sezonda bir silbaştan kadro kurmak zorunda kalıyoruz. onun yerine gerektiğinde bonservis verip daha uyguna ve satılabilecek oyuncular alırsak kulüplerin ekonomisi anca düzelir.

başlıktaki sorunun cevabına gelirsek;
eğer bir takımın futbol şubesi için sezonluk harcayacağı 60m euro'su varsa bunun 30'unu maaşlara 30'unu bonservis ödemeye ayırmalılar bana göre. sayılar 3 aşağı 5 yukarı değişebilir. bunun dışında türkiye ligi takımlarına üst limit koyulmalı 3m euro'dan fazla maaş ve 2m euro'dan fazla imza parası verilemez diye.

bilgisayar oyunlarının oyuncuyla alay etmesi

Fifa 19'da bilgisayara karşı oynarken farkettiğim beni derin elemlere gark eden vaka.

Daha henüz etkisinden çıkamadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Yine yağmurlu bir pazartesi akşamı evimde bilgisayara karşı galibiyetten galibiyete koşarken konsol adeta dile geldi ve bana kıs kıs gülmeye başladı. Neticede elimdeki koldan aldığı bütün verileri işleyip ekrana yansıtan; rakip takımın oyuncularını koşturan; hakemi yönlendiren; benim yönetmediğim oyuncuların nereye koşacağına karar veren; hatta kalemi korumakla görevli olan elemanın nereye atlayacağına dahi karar veren bu minik siyah makinaydı. Sol üstteki skoru bile değiştirip bana gösteren bütün bu işlemleri benim farkına dahi varamayacağım kadar kısa sürelerde gerçekleştirip bana gösteren de yine bu makinanın kendisiydi. Attığım bir golden sonra kendimi karşısına çıkan her oyuncunun yere atladığı recep tayyip erdoğan gibi hissettim. Makina benim bir gol atmamı istemişti bana izin vermişti ve ben golümü atmıştım. Bu aciz durum karşısında bilgisayarların ne kadar zeki ve sinsi makinalar olduğunu farkettim. Bu bilgisayarların yaratıcısı olan türümle de gurur duydum.

mustafa yumlu nun onyekuru ya yaptığı müdahale

https://twitter.com/i/status/1044127764301991936

yeryüzündeki tüm hakemlerin kırmızı kartla cezalandıracağı fauldür, türkiye ligi hariç. topla hiçbir alakanız olmadan rakip oyuncuyu sakatlayabilecek, hızlı gelişen atağı kesmeye yönelik müdahale yapabilirsiniz. cezası sadece sarı karttır.

tff salary cap uygulasın kampanyası

gündemde tutulması gereken kampanyadır.

tff salary cap uygulasın kampanyası

burak yılmaz'ın sözleşme detayları ortaya çıktıktan sonra daha da açık görünen vahim tablonun giderilmesi için başlattığım kampanya.

öncelikle salary cap nedir?

en basit tabiriyle "parayı basar alırız" anlayışının önüne geçen bir sistemdir. haksız rekabetin önüne geçme ve güç dengesini koruma amaçlıdır. nba'de uygulanmakta olup takımların oyuncularına ödeyebilecekleri maaş bütçesi toplamını sınırlar.

örneğin nba'in en büyük salary cap'ine sahip takım la lakers ise diğer takımlardan farkı birkaç milyon dolar olabilir en fazla. diğer takımlar 100 milyon dolar sınıra sahipken la lakeres 130 milyon dolar sınıra sahip olamaz. dolayısıyla bu da oyuncularla yapılan sözleşmelerde, takaslarda şekillendirici faktör oluyor. kulüpler dengeyi korumak zorunda bırakılıyor.

tabii ki bunu futbola uygularken(malum draft yok) bazı düzenlemeler eşliğinde yapılabilir. kulüplerin gelir dengesizliği göz önünde bulundurulabilir.

yani en çok gelire sahip fenerbahçe, galatasaray, beşiktaş kadrolarında bulundurabilecekleri 28 oyuncu için 45-50 milyon euro ile sınırlandırılabilir.

anadolu kulüpleri için de gelirleri ölçüsünde (misal yıllık cironun %50'si gibi) düzenlenerek onlar için de bir tavan bütçe uygulaması getirilebilir. bu sayede eto'o gibi, nasri gibi oyunculara kulüplerin asla ödeyemeyeceği sözleşmeler imzalatılmaz.

büyük takımlar için de burak yılmaz örneği üzerinden gidelim;

yıllık maaş 3.55 milyon euro garanti.
oynamasa dahi 12.5 bin euro puan başı prim

gibi absürd maaş ve prim miktarları mevcut.

burak yılmaz'ın gerçek ederi nedir? avrupa piyasasına gitse alacağı maaş nedir? ben söyleyeyim 1,5 milyon euro'nun üstünde cent vermezler. 32 yaşındaki bir oyuncuya 4 yıllık 20 milyon euro maliyetle yatırım yapmanın hiçbir elle tutulur yanı olamaz.

italya ligi'nde bu paraları hamsik'ler, bonucci'ler, insigne'ler kazanıyor üstüne üstlük bizimkilerin iki katından fazla vergi ödüyorlar.

bu haddinden fazla savurganlığı tff limitlemezse türk futbolu 10 yıl içerisinde batar gider. varsın daha kalitesiz topçular izleyelim ama feghouli'ye, negredo'ya, kameni'ye milyon euroları saçmayalım.

işyerinden biriyle eve çıkmak

iki kişiden en az birinin kovulmasına neden olacak hadisedir.

alvaro negredo nun edin dzeko dan fazla kazanması

türkiye ligi'nin nasıl bir kazık yediğini gösteren örnektir.

negredo'nun maaşı brüt: 4,5 milyon euro
%20 vergi düşüldükten sonra 3,6 milyon euro net kazanıyor. primsiz.

edin dzeko'nun maaşı brüt: 4,5 milyon euro
serie a'daki %46'lık vergi düşüldükten sonra: 2,4 milyon euro net.

bunun yanı sıra negredo'dan daha az kazanan diğer seria topçularından bazıları:

bonucci - 5,5 milyon brüt
insigne - 4,6 milyon euro brüt
nainggolan - 4,5 milyon euro brüt
mauro icardi - 4 milyon euro brüt (hani şu madrid'in peşinde koştuğu)
mertens - 4 milyon euro brüt
hamsik - 3,5 milyon euro brüt
alex sandro - 2,8 milyon euro brüt
immobile - 2,3 milyon euro brüt
belotti - 1,8 milyon euro brüt

benzer şekilde selçuk inan'ın hamsik'ten daha fazla kazanması durumu da var.

futbolcuların gereğinden fazla para kazanması

fifa'nın el atması gereken konudur.

harcadıkları emek, yaptıkları işin karşılığında aldıkları para ekstrem yüksek düzeyde. yayın gelirleri inanılmaz arttı, gerek şampiyonlar ligi gerek ulusal liglerde. tabii bu gelirleri de direkt olarak izleyiciye yansıtmaktalar.

tavsiyem yayın gelirlerine sınırlama konmasıdır. böylece federasyonlar da akıl almaz paraları dağıtamayacakları için kulüplerin de maaş düzeylerini düşürmeleri gerekir. izleyici de daha ucuz fiyata hizmet almış olur.

günümüzde anadolu takımında oynayan bir futbolcu bile ortalama 300 bin euro maaş almakta. aya vurduğunuzda 25 bin euro yapar. 4 büyüklerde oynayan ortalama bir top tepici ise 1,2 milyon euro kazanmakta. aylık 100 bin euro. daha avrupa'daki yıldızları saymıyorum.

sahi bu adamlar ne yapıyor bu kadar çok para kazanmak için?

abdüllatif şener in chp adayı olacağı gerçeği

başlığın sığmayan asıl hali:
"abdüllatif şener'in chp'nin cumhurbaşkanı adayı olacağı gerçeği"

evet kulislerden gelen bilgiler son günlerde özellikle bugün iyiden iyiye muharrem ince'nin adını gösteriyor. acaba yeterince mantıklı bir tercih mi? tartışılır.

16 nisan itibariyle değişen sistem seçim stratejilerini, parti yapılarını da yavaş yavaş değiştirecek. muhalefet için önemli olan nokta artık parti başkanının maksimum oyu alması değil, maksimum oyu aldırabilecek doğru kişiyi bulmak.
chp de bu noktada erken seçim açıklandığından beri çok kritik, çok doğru hamleler yaptı. ak parti'nin fark edemediği, fark ettiyse de üzerinde daha fazla durması gereken bir durum var; referandum safları sıklaştırdı. referandum sayesinde chp halka inebildi, diğer görüşten olan ve aslında hiç ulaşamadığı kitlelere sesini duyurabildi. insanların chp algısı değişti. bunun üzerine akşener, karamollaoğlu isimleriyle ve onların tabanlarıyla kaynaşabilme imkanı buldu. ittifak ve 15 milletvekili hamleleri de çok anlamlı, doğru hamleler oldu.

hayatımda ilk defa bu kadar düzgün bir siyaset izleyen chp görüyorum. ilk defa doğru adımlar atan chp görüyorum. bu doğru adımları, ikinci turda rte'ye rakip olabilecek aday çıkarmakla taçlandırmalı.

chp yıllardır kendi ismiyle girdiği seçimlerde belirli bir eşikte. bandı %23 düzeyinde. + ve - %3 koyarsanız chp'nin alacağı oy konusunda şaşmazsınız. hal böyleyken, seçimlerin yöntemi değişmişken, ikinci tur bu kadar önemliyken gidip de muharrem ince'yi çıkarmak yapılan bütün doğru hamlelerin çöpe gitmesi olur. chp tabanı elbette ince'yi daha çok isteyecektir ama artık partiye bir vizyon katmak lazım. türban, makarna, kömür siyaseti üzerinden yürüyen chp ufalmaz da büyümez de.

farklı kitlelerin ilgisini çekmeyi başarabilmişken bunun finalini abdüllatif şener'le yapmak chp'ye hem bu seçimi kazandırabilir, kazandıramasa da yeni bir seçmen kitlesiyle haşır neşir eder.

ikinci tura kalındığında abdüllatif şener, ince'ye göre çok daha geniş yelpazeden oy çekebilir. ak parti dahil. ince ise kürt seçmenin oyunu tam olarak koparamaz, muhafazakarların oyunu koparamaz.

peki chp tabanı şener'i destekler mi? chp tabanı ekmeleddin ihsanoğlu'nu bile gerek duyduğunda destekledi. akşener-şener olası rekabetinde şener önde gelecektir.

ben büyük bir inançla bütün bu sürecin ters köşe yapma amaçlı olduğunu düşünüyorum. bu kadar doğru adımlar atılmışken hepsi çöpe atılmamalı çünkü. umarım beklediğim gibi olur, türkiye siyasetine bir soluk gelir.

ntv spor un manşet rezaleti

görsel

fenerbahçe'den desteğini hiçbir zaman esirgemeyen, galatasaray düşmanı yayın organının kasıtlı olarak yaptığını düşündüğüm rezilliktir.

neden mi kasıtlı? klavyene bak görürsün. olayın üstünden 20 dakikadan fazla süre geçmesine rağmen hala kaldırmamaları da işin ayrı boyutu.

şafak edge

şafak eyc diye okuduğum basketbolcu.

volkswagen

(bkz: new beetle)

devlet bahçeli

parti içerisindeki stratejisi tam bir akp zihniyetine dönüşmüş zat. başbakan olsa şimdikinden farklı bir şey sunamayacağını göstermiştir.

en iyi fastfood zinciri

gurme hamburger dünyasından carl's jr,
hamburger dünyasından mc donalds,
pizzacılardan pizza hut,
tavukçulardan kfc'dir.

bu en iyilerin en iyisiyse carl's jr'dır.

türkiye ile azerbaycan birleşse olabilecekler

bir süre sonra türkler azerilerin diliyle, davranışlarıyla, farklılaşmış kültürleriyle dalga geçmeye başlar ve azınlık kalan azerilar ayrılmak ister. sonra yeni bir kavga başlar. şu anda bile azeriler türklerden pek hazzetmiyor. esas sebebi ise türklerin azerilere "aşağılayıcı" bakış açısı. ya da azeriler öyle hissediyor. ateş olmayan yerden duman çıkmaz demişler gerçi.

velhasıl kelam olmaması iki taraf için de daha hayırlıdır. öyle uzaktan uzaktan hiç konuşmadan...

ygs ye gireceklere tavsiyeler

hayvan gibi deneme çözün. son bir ay kala günde ikişer deneme çözseniz bile en az 30-40 puan ileri taşır sizi. denemeleri süreli çözün, yapamadığınız soruların çözümlerini öğrenin. şahsen ben bu şekilde 21 bin yaptım. önceden temeliniz de varsa daha iyisini yapmamanız için bir sebep yok. yalnız süreli çözmek önemli.

25 000 tl alınacak arabalar

2011 model seat ibiza

(bkz: boya takıntısı olanlar aramasın)